Düzce


Yüzölçümü: 2593 km2(göller dahil değildir)
Nüfus: 338.188 (2010)
İl Trafik No: 81

Düzce Batı Karadeniz’in tek antik kenti olarak ayakta kalan, tarihi M.Ö. 1390 - 800 yılları arasında hüküm sürenEti Medeniyeti'ne uzanan, Orhan Gazi komutanlarından Konuralp Bey tarafından 1323’de Osmanlı topraklarına katılan; günümüzde önemli idari, ekonomik ve sosyal gelişmelerle hep yükselme yolunda ve birçok alanda gelişimini sağlayacak alt yapısı mevcut; 17 Ağustos ve 12 Kasım Depremleri'nden sonra kısa sürede toparlanacak güçte olan bir ilimizdir.

Osmaniye






Yüzölçümü: 3767 km²
Nüfus: 452.880 (ADNSK Verileri)
İl Trafik No: 80

Yukarı Çukurova’da, Ceyhan Nehri’nin doğu yakasında yer alan, alabildiğine geniş hinterlandıyla Osmaniye; Ceyhan Nehri, Hamıs, Karaçay, Kesiksuyu ve Sabun Çayları nedeniyle sulak, hem de Çukurova’yı doğuya bağlayan yolların kavşağında olması nedeniyle işlek bir bölgededir.

Kilis


Kilis ilimiz Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Suriye sınırında bir serhat şehirdir.Komşuları Gaziantep ve Suriye'dir.3 adet ilçesi ve 1 adet beldesi bulunan ilimiz de mübarek topraklardan ilimize kadar gelip bura da şehit düşmüş yüzlerce sahabe türbesi bulunmaktadır.

Karabük

                                                                                                 Devlet Hastahaneleri

  • Safranbolu
  • Eflani
  • Eskipazar
  • Ovacık
  • Yenice
  • Coğrafya
  • Tarihçe
  • Ulaşım

  • Yüzölçümü: 1.376km²
    Nüfus: İl 142.569, kent 225.102 (2000)
    İl Trafik No: 78

    Batı Karadeniz bölgesinde bulunan Karabük, Tarihi Safranbolu evleri ve antik kentleri ile bir turizm cennetidir.
    Karabük, Türk Ulusunun tarihinde, sanayileşmeyi simgeleyen kent olmanın haklı gururunu taşımaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında, Ulu Önder Atatürk'ün sanayileşme yolunda aldığı devrim kararı üzerine, Türkiye'nin ilk entegre demir-çelik tesisinin yeri  için, maden kömürü havzasına ve sahile yakınlığı, demiryolu güzergahında bulunuşu ve stratejik uygunluğu nedeni ile Karabük seçilmiştir.

    İLÇELER:
    Karabük ilinin ilçleri; Eflani, Eskipazar, Ovacık, Safranbolu ve Yenice'dir.
    Safranbolu:
    Yenice : Karabük'e 35 km. mesafede olan Yenice'nin tarihi, bölgenin eski tarihi geçmişine benzer olup, Selçuklular döneminden itibaren önemli bir yerleşim yeri olmuştur.
    Yenice Ormanları, tropik bölgeler dışında, dünyanın ender bölgelerinde görülebilecek, bir çoğu anıtsal boy ve kalınlığa ulaşmış ağaç türleri ile gerçek bir ağaç müzesidir. Bu ormanlarda barınan hayvanların çeşitliliği, yaban hayatı yönünden Yenice'ye ayrı bir değer kazandırır. Ormanların bazı bölümleri "Tabiatı Koruma Alanı" ilan edilmiştir. Gökpınar mevkiindeki 4 Hektarlık bir alan, 40 çeşit ağaç türü ve çok sayıda hayvanı ile birlikte Arberatum olarak tescil edilmiştir.
    Ormanların yanı sıra, ilçe sınırlarındaki yaylalar, mağaralar, kanyonlar, şifalı olduğu bilinen su kaynakları, orman içine tesis edilmiş bulunan dinlenme mekanları tabiat parkları, ilçenin diğer değerlerini oluşturmaktadır.
    Eskipazar : Karabük'ün güneyinde, il Merkezine 36 km uzaklıkta bulunan Eskipazar'da Proto-Hititler' den kalma çevrede pek çok kaya mezarı ve tümülüs bulunmaktadır. Bu dönemden kalma, ilçeye 3 km. uzaklıkta kalıntıları bulunan antik kent, en az 4 medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
    Üzerinde pek çok tapınak ve yazıtların bulunduğu Asar Kalesi, Asar Tepesindeki Kaya tünelleri, Roma Döneminden kalma kaya mezarları, ormanları ve soğuk suyu ile ünlü Çetiören Mesire Yeri, Bayındır İçmecesi ve Soğanlı çayında yetişen tatlı su balığı, Eskipazar'ın ilgi çeken değerleridir.


    Yalova

    203.741
    84.700,00 km2
    77
    226
     
    Tarihçe 
    Yalova İli, Samanlı Dağları’nın kuzeye bakan eteklerinde kurulmuş, doğal güzellikleri, plajları ve ünlü kaplıcalarıyla önemli yerleşim yerlerinden biridir. Yalova yöresinde yerleşim çok eski tarihlere kadar gider. Önceleri bataklık bir alan olan bugünkü il merkezinde yerleşim ise çok daha sonradır.

    İlin güneyinde Doğu-Batı istikametinde uzanan Samanlı Dağları’nın Antik Çağ’daki adı Arganthonios’idi. O devrin tipik Anadolu adı olan Arganthonios, bize yöredeki yerleşimin İ.Ö.2000’lere, yani Hattı-Hitit dönemine kadar gittiğini gösterir. Kent merkezi yakınında bulunan kaplıcalar, Antik Çağ’da Pythia Therma olarak adlandırılıyordu. İlk çağdan beri yararlanılan şifalı sıcak maden suyu kaynaklarından tesislerin kurulması ve geliştirilmesi, kentin büyüyüp tanınmasında rol oynadı.
    Yalova yöresi, tarih içinde Bitinya, Roma, Doğu Roma (Bizans) toprakları içinde yer aldı. Yerleşmenin antik dönemdeki tam adı bilinmemekle birlikte, yöreye PYLOPYTHİA ve XENODOCHİON dendiği, çeşitli kaynaklarda yer almaktadır.
    Günümüzdeki Hersek ve Çiftlikköy arası, Roma, Doğu Roma (Bizans) İmparatorlarının ve saray çevrelerinin yazlık sayfiye kenti olarak ün yapmıştı.
    Adı geçen bölge, HALİZONES TOPRAKLARI ya da YALAKOVASI olarak tanınıyordu. Yöre, Haçlı seferleri sırasında önemli bir tahribata uğradı.
    Selçuklular, 21 Ekim 1096’da bugünkü Hersek Köyü civarında bulunan KİBOTOS’ta, Haçlı öncülerini geri püskürttüler.
    1301’te, Osmanlılar, Hersek-Yalakdere Vadisi-İznik yolu üzerinde bulunan Koyunhisar (Çobankale)’da, Bizanslıları yendiler ve akınlarını deniz kıyısına kadar sürdürdüler.
    Osmanlı tarihinin ilk devirlerindeki dönüm noktası ise, 27 Temmuz 1302’de oldu. Osman Gazi komutasındaki Türkler, Yalakdere Vadisi’nin denize açılan ağzında ve Hersek civarında yapılan Bafeus Muharebesi’nde Bizanslıları büyük bir mağlubiyete uğrattılar.
    Bazı tarihçiler, bu olayı Osmanlı Devleti’nin kesin kuruluş tarihi olarak kabul ederler.
    Gerek 1301’deki Koyunhisar Muharebesi’nde, gerekse 27 Temmuz 1302’deki Bafeus Muharebesi’nde, Osmanlılar Bizanslıları yenmelerine rağmen, Çobankale (Koyunhisar) ve deniz kıyısındaki Yalakonya Kalesini ele geçirememişlerdi.
    Yalova yöresi, 1337’de Yalakonya Kalesi ve Çobankale düştükten sonra, Emir Ali tarafından Osmanlı topraklarına katıldı.
    XV ve XVI ncı yüzyıl tarihçileri, yöre için YALAKOVA ve YALAKABAD adlarını kullandılar. 

    Coğrafi Yapısı ve İklimi

    Coğrafi Konum

    40,643136
    29,254623
    30,00 m

    Yalova, Türkiye’nin kuzeybatısında, Marmara Bölgesi’nin güneydoğu kesiminde yer almaktadır. İlin kuzeyinde ve batısında Marmara Denizi, doğusunda Kocaeli, güneyinde Bursa (Orhangazi-Gemlik) ve Gemlik Körfezi yer almaktadır. Yalova, 39–40 Kuzey enlemi, 29–61 Doğu boylamları arasında yer almaktadır. Denizden yüksekliği 2 Metre, en yüksek noktası 926 metredir. 847 km2’lik alanı ile ülke yüzölçümünün % 0.11’lik bölümünü kaplamaktadır. Yalova doğu kıyılarındaki düzlükler dışında, dağlık bir bir araziye sahiptir. Bölgenin güneyi; batıdan doğuya doğru İzmit - Sapanca arasında Kocaeli sıradağları ile birleşen Samanlı Dağları’yla kaplanmış durumdadır. Birçok tepelerin bulunduğu bu dağlık arazide en yüksek tepe (926 m.) Beşpınar tepesidir.
     

    Iğdır

    Nüfus: 168.634 (2000)
    İl Trafik No: 76

    Türkiye'nin doğu sınırında yer alan Iğdır, efsanevi Ağrı Dağı ile görülmesi gereken bir ildir.
    Iğdır, Türkiye’nin doğu sınırında, yüksek platoların ve dağlık kesimlerin geniş yer kapladığı bir bölgede yer almaktadır. Bununla birlikte Iğdır Ovası, jeolojik yapısı ve iklim özellikleri nedeniyle, meyve ve pamuk dahil olmak üzere her türlü tarıma elverişli topraklara sahiptir. Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’nın büyük bir bölümü de il sınırları içinde kalmaktadır. Ağrı Dağı hakkında pek çok efsane vardır. Bunlardan en bilineni Nuh’un gemisidir. İncil, Tevrat, Kur’an gibi kutsal kitaplarda bahsedilen ve ünlü Sümer destanı “Gılgamış”ta da geçen tufandan sonra Nuh’un gemisinin Ağrı Dağı’nda karaya oturduğu inancı yaygındır. Bir diğer söylence de dağın zulme ve kötülüğe karşı öfkelenmesiyle ilgili halk inancı çerçevesinde gelişen Ağrı Dağı efsanesidir.

    Ardahan

    Yüzölçümü: 5.576 km²
    Nüfus: 170.117 (1990)
    İl Trafik No: 75

    Ardahan ili, 27 Mayıs 1992’de çıkarılan yasayla, Türkiye Cumhuriyeti’nin 75. ili olarak kurulmuştur.
    Ardahan Kalesi’nde yapılan araştırmalar, yörede Eski Tunç Çağı’na ait kalıntıları ortaya koymaktadır. Eski adı Artan’dır. Ardahan Kalesi uzun yıllar, Osmanlı topraklarını Kafkasya yönünden gelen saldırılara karşı korumuştur. 1878 Ayastefanos Antlaşması’yla Rusya’ya verilen yöre, 1918 Brest-Litovsk Antlaşması’yla geri alınmıştır. Yerleşim, 26 Nisan 1919’da Gürcülerin işgaline uğramış, 23 Şubat 1921’de Türkiye topraklarına katılmıştır.

    Bartın

    Yüzölçümü: 2.140 Km²
    Nüfus: 184.178 (2000)
    İl Trafik No: 74
    Bartın, Karadeniz Bölgesi’nin batı bölümünde yer almaktadır. Bartın ve çevresine ilk yerleşenler hakkında kesin bilgiler bulunmamakla beraber, yörenin ilk yerleşenlerinin yöreye M.Ö. 14. yüzyılda gelen Gaşkalar olduğu düşünülmektedir. Hitit İmparatorluğu’nun önemli bir güç haline gelmeye başlamasıyla beraber bölgedeki Gaşka hâkimiyeti sona ermiştir.

    Şırnak

                                                                                                     Devlet Hastahaneleri

  • Tarihçe
  • Coğrafya
  • ilçeler
  • Tufan ve Cudi
  • Mem u Zin

  • Yüzölçümü: 6.904 km²
    Nüfus: 353.197 (2000)
    İl Trafik No: 73
    Şırnak, Güneydoğu Anadolu bölgesinde Suriye ve Irak sınırlarındadır. Cudi Dağı antik kent ve Mağrası görülmeye değer yerlerdendir.
    Coğrafi Konum:
    Şırnak ili topraklarının batı kesimi, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Dicle bölümünde yer alır. Öteki yarısı da Doğu Anadolu Bölgesi sınırları içerisinde kalan ilin toplam alanı 7. 152 Km² dir. İl Batıda Mardin, Kuzeyde Siirt, Kuzeydoğuda Hakkâri illeri, Güneyde de Irak ve Suriye ile çevrelidir.


    İklim:
    Şırnak ilinde iklim yörelere göre farklılık göstermektedir. İlin yüksek kesimlerinde, Doğu Anadolu’nun sert kara iklimi, diğer kesimlerde ise karasal iklim hâkimdir.

    Ulaşım:
    Türkiye’nin her yerinde karayolu ile ulaşım mümkündür.

    Dünden Bugüne Şırnak
    Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en doğu ucunda yer alan Şırnak, 18 Mayıs 1990 tarihinde, Siirt’in Şırnak ve Güçlükonak; Mardin’in İdil, Cizre ve Silopi; Hakkari’nin Uludere ve Beytüşşebap yerleşimlerini alarak İl olmuştur. 19800 yıllık bir geçmişi olan Tufan olayı Şırnak ili sınırlarında bulunan Cudi Dağında noktalandığından bütün dünya insanlarının ikinci beşiği Şırnak ve Cizre olmaktadır. Hz. Nuh Peygamberin türbesinin Cizre’de oluşu, Cizre Surlarının gemi şeklinde olması, Ayrıca yüce kitabımız Kur’an-ı kerimin Hud süresinin 44. ayeti açıkça Tufan-Nuh gemisinin Cudi Dağında durduğunu yazmaktadır. Hz. Nuh (AS) tarafından Tufan öncesi kurulduğu söylenen Cizre. ikinci kez Nuh ve oğulları tarafından inşa edilirken Şırnak yazlık ve yayla olarak inşa edilmiştir. Şırnak kelimesi bazı tarihlere göre “ŞEHRİ NUH”tan türetildiği söylenmektedir.


    Batman

    Yüzölçümü: 4694 km2
    Nüfusu: 475.000 (2000 yılı nüfus sayımına göre)
    İl Trafik No: 72

    İlçeler: Kozluk, Sason, Beşiri, Gercüş, Hasankeyf

    Önemli Semtleri: T.P.A.O Bölge Müdürlüğü Sitesi, Tüpraş Rafineri Müdürlüğü Sitesi, Çamlıtepe Semti, Esentepe Semti, Kültür Mahallesi, Gap Mahallesi, Fatih Mahallesi, Şafak Mahallesi ve Bahçelievler Mahallesi.

    Kırıkkale

                                                                                                     Devlet Hastahaneleri

  • Coğrafya
  • Tarihçe
  • Harita

  • Yüzölçümü : 4.365 km²
    Nüfus : 383.508 (2000)
    İl Trafik No : 71
    Kırıkkale Orta Anadolu, Orta ve Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin kavşak noktası konumunda olması itibariyle önemli bir coğrafi konumda bulunmaktadır. Zengin tarihsel ve kültürel bir geçmişi olan yöre bir turizm kenti olma potansiyeli taşımaktadır.

    İLÇELER
    Kırıkkale ilinin ilçeleri; Bahşili, Balışeyh, Çelebi, Delice, Karakeçili, Keskin, Sulukyurt ve Yahşihan'dır.
    Sulakyurt : İlçe 15.yüzyılda Kalecik nahiyesine bağlı bir köy olarak Şeyh Sami tarafından kurulmuştur. Küçükşami Cami Şeyh Türbesi, Sarıkız Türbesi, Tokuş Sultan Türbesi mevcuttur. Kalekışla Kalesi, Kalekışla Mağrası, Seydin Tepesi ile Gültepe höyüğü belli başlı kültür değerleridir
    Karakeçili : İl merkezine uzaklığı 35 km. olup, İlçede 1995 tarihinden itibaren her yıl Karakeçili Uluslararası Kültür Şenliği yapılmaktadır.
    Keskin : Keskin Denek Dağı yakınlarında kurulmuş olmasından dolayı önceleri Denek Madeni adını almış, daha sonra Keskin Madeni denilmiştir. Bilahare kısaltılarak Keskin adını almıştır. Keskin adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemekle beraber Evliya Çelebi Seyahatnamelerinde Sivas Eyaletine bağlı sancaklardan söz ederken Çorum sancağından sonra keskin sancağından da söz edilmektedir.
    Kesin 1859 yılında Belediye, 1891 yılında Kırşehir sancağına bağlı ilçe olmuştur. Yakın köy ve kasabalarda olan göçler sonunda nüfusu artmış ve İlçe merkezi büyümüktür.
    Konum itibariyle Denek Dağının 5 km. güneyinde at tepesi ile kartal tepesinin yamaçlarında kurulmuştur. Kırıkkale ilinin güneyinde Ankara'ya 105 km.dir. Kırıkkale'ye 27 km. mesafede bulunmaktadır. Kırıkkale-Kayseri yolu üzerindedir.
    Yüzölçümü 1263 km2 ve rakımı 1140 metredir. İlçenin arazisi bir yayla görünümündedir. Güneybatıda Kızılırmak vadisi ile doğuda Delice çayı arasında uzanır. Yaylanın güneydoğusunda Denek dağı, güneybatısını Böhrek dağları çevrelemektedir. İlçenin güneybatısı Çelebi ile çevrilmiştir.
    Bahşili : Bahşili eski bir yerleşim yöresidir. XI. yüzyıldan itibaren Türklerin iskanına açılmıştır. Bahşili İlçesi Kırıkkale şehir merkezine 5, Ankara'ya 80, Ankara-Kayseri yoluna ise 3 km. mesafede, Kızılırmak'a 11 km. kıyısı bulunan 243 km2. yüzölçümüne sahip 700 rakamli bir yerleşim yeridir.
    Bahşili İlçesi engebeli bir arazi üzerine kurulmuştur. İlçenin batısında yer alan Küre dağının yüksekliği 1552 m. olup, (1774 m. rakımlı) Denek dağından sonra yörenin en yüksek dağıdır.
    Balışeyh : İlçe adını Oğuz Kayı Beyi Ertuğrul Gazi'nin yakın arkadaşı Şeyh Edebali'nin diğer adı olan Balı-Şeyh'ten almıştır. İlçede Selçuklu dönemine ait caminin bulunması ilçenin eski bir yerleşim yeri olduğunu doğrulamaktadır.
    İlçe kuzeyde Sulakyurt, güneyde Keskin, doğuda Delice ve batıda Kırıkkale Merkez içmesiyle 47.km. mülki sınırları ile çevrilmiş; toplam 136 km. mülki sınırlara ve 615 km2. yüzölçümüne sahiptir. Çelebi : Çelebi, karalık olarak bilinen mevkiinde Türkler tarafından kurulmuştur. Daha sonraları ise Türkmen aşiretinin Harameyn koluna mensup bir kafile, Çelebi dağını çanağı olarak tarif edilen ve bugün Kavas özü olarak da bilinen yere gelerek yerleşmişlerdir.
    İklimi, İç anadolu Bölgesi'nin tipik kara iklimine sahiptir. Kışları oldukça sert ve kar yağışlı, hava sıcaklığı kış boyunca genelde sıfırın altında seyreder.
    İlçenin 2000 yılında merkez nüfus 3333, köyler nüfusu ise 3877 olup genel toplamı 7210'dur. İlçeye 13 adet köy bağlıdır.
    Delice : İlçe merkezinde Çömelek Kaya adıyla bilinen bölgede çıkan tarihi kalıntılardan, İlçeye ilk yerleşenlerin HİTİT'ler olduğu sanılmaktadır. Delice İlçesinin 1760-1780 yıllarında Osmanlı İmparatorluğunun Türkmen ve Yörük boylarını mecburi iskana tabi tutması sonucu Çorum ayanı Mahmut Bey tarafından görevlendirilen Demirci Karabekir tarafından kurulmuş kurucusu Karabekir adına izafeten Karabekir adının verildiği tahmin edilmektedir. Delice İlçesi doğuda Sungurlu (Çorum) ve Yerköy ilçeleriyle sınırlıdır. Bu sınırların sadece doğusunu Delice Irmağı çizmektedir.
    Yahşihan : Yahşihan eski Türk-İslam yerleşim sahalarından birisidir. Osmanlı Arşiv kayıtlarında Yörük Yahşihan olarak geçen yerleşim adı sonraları Yahşihan olarak kullanılmıştır.
    Yahşihan coğrafi konumunun nedeni ile Cumhuriyet devrinde tam teşkilatlı bir nahiye merkezi haline gelmiştir. 680 rakımlı olan ilçenin arazileri Demirlibel, Ardıçlı tepeleri ile Küre ve Delikli dağları ile çevrilmiştir. Arazisi oldukça verimli olup, kaynak suları çoktur. Yahşihan Kızılırmak nehrinin sağ doğu kıyısında, Kara Güney dağının güney eteklerinde kurulmuştur. Kızılırmak araziyi ikiye bölmektedir.


    Karaman

    Devlet ve Özel Hastahaneleri

    İl Trafik Kodu : 70
    Telefon Kodu: 338
    Nüfus: 243,210
    Yüzölçümü:8.868,90 km²
    TARİHÇE

    Karaman kentinin ilk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber yapılan arkeolojik kazılar neticesinde, önemli bir yerleşim bölgesi, ticaret ve kültür merkezi olduğuna dair belgeler bulunmuştur.
    Karaman ve çevresinin M.Ö.8000 yıllarında yerleşik iskana sahip olduğu ortaya konulmuştur. İl, Hititler zamanında bir askeri ve ticaret merkezi olmuş daha sonra Firigya ve Lidya'lıların egemenliğine geçmiş, M.Ö.322 de Yunan Kralı Perdikkos ve Filippos'un işgaline ve talanına uğramıştır.
    Karamanoğulları Anadolu Selçuklu Devletinin zayıflamasından ve yıkılmasından sonra bağımsızlıklarını ilan edip Karamanoğlu Devletini kurmuşlardır. Karamanoğulları OĞUZ'ların SALUR boyuna mensuptur. 24.Oğuz boyu şunlardır. 1.Kayı 2.Bayat 3.Alkaevli 4.Karaevli 5.Yazır 6.Döğer 7.Dondurga 8.Yaparlı 9.Avşar 10.Kızık 11.Beğdili 12.Karkın 13.Bayındır 14.Biçene 15.Çavuldur 16.Çepni 17.Salur l8.Eymür l9.Alayuntlu 20.Üreğir 21.Iğdiz 22.Büğdüz 23.Yuva 24.Kınık. Bu 24 boy 6 ata da birleşir. 1.Günhan 2.Ayhan 3.Yıldızhan 4.Gökhan 5.Dağhan 6.Denizhan.

    Şehir Klasik dönemlerde LARENDE olarak bilinir. 1256'da Karamanoğulları devletinin başkenti olan Larende, Cumhuriyetin ilanından sonra Konya iline bağlı olarak KARAMAN adını almıştır.
    Karamanoğlu Mehmet bey Konya civarında Moğollarla yaptığı savaşı kazanarak Konya'yı moğol işgalinden kurtarmış ve Karamanoğlu Devletinin başkenti yapmıştır. O tarihlerde Anadolu Selçuklularının resmi dili Arapça, edebiyat dili Farsça idi. Yönetenlerle yönetilenler arasında dil konusunda büyük farklılıklar meydana gelmişti. Dil farkı büyük reaksiyonlar doğurdu. Hacı Bektaş Veli, Tapduk Emre, Yunus Emre, Aşık Paşa, Sarı Saltuk ve Karamanoğlu Mehmet Bey başta olmak üzere daha birçok kültür tarihinin büyük simaları Türk kültür ve medeniyetinin tahrip edilmekte ve yok edilmekte olduğunu görerek, siyasi ve kültürel taarruza geçmişlerdir. Karamanoğlu Mehmet Bey Türk Milliyetçilik tarihine altın harflerle yazılması gereken 13 Mayıs 1277 yılında yayınladığı bir fermanla Türkçe'nin zaferini sağlamıştır. Bu fermanla "Bu günden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya" diyerek Türkçe'den başka konuşulan ve yazılan dilleri yasaklamıştır.

    Bugün Karaman halkının civar yerleşim bölgelerine nazaran daha düzgün bir lisan kullanmasını bu fermanda aramak lazımdır.

    Karamanoğulları devletinin sınırları, en güçlü olduğu zamanlarda, Karaman, Konya, Sivas, Kayseri, Niğde, Adana, Antakya, Silifke, Anamur, Mut, Gülnar, Alanya, Gazipaşa, Antalya, Isparta, Beyşehir'e kadar uzanıyordu.

    Karamanlılar kuvvetli düşmanlarının karşısında sarp yerlere bilhassa Toros dağlarına çekilerek korunurlar ve tehlike geçince tekrar İçel ve Larende (Karaman) tarafına geçerlerdi. Geçitler vasıtasıyla Konya'ya ulaşan ticaret kervan yollarını kontrol eden Karamanlılar, Ceneviz, Kıbrıs ve Malta tacirlerinden aldıkları vergiler ile mühim bir gelir temin ediyorlardı. Lamos, Silifke, Anamur, Manavgat gibi kendilerine ait limanlardan tahsil ettikleri gümrük resmi önemli gelirlerdendi. Karamanoğullarının Alaaddin Bey'den itibaren hedeflerinin gümüş sikkeleri görülmektedir.

    Hıristiyan alemi tarafından kutsal sayılan ve antik şehir olarak bilinen DERBE kenti Avrupalı hıristiyan turistlerin dikkat ve ilgisini çekiyor. (Derbe Karaman'a bağlı Aşıran köyü yakınlarında yer alır) Hıristiyanların Hz. İsa Peygamber'den sonra kendilerine dini lider olarak bildikleri MICHAEL Derbe'de yatmaktadır. Burayı ve MICHAEL'in kabrini ziyaret edenler Hıristiyan inancına göre kendilerinin hacı oldukları edinilen bilgiler arasındadır.

    Karaman 15 Haziran 1989 tarihinde Türkiye'nin 70. Vilayeti olmuştur

    Bayburt

    74.412
    404.300,00 km2
    69
      458

    Tarihçe

    Bayburt Doğu Anadolu'yu Karadeniz'e bağlayan Erzurum-Trabzon tarihi İpek Yolu üzerindedir. Marco Polo ve Türk seyyah Evliya Çelebi bu yoldan geçmişlerdir. Çoruh nehrinin kıyısında bulunan şehrin tarihi M.Ö. 3000'lere kadar uzanır.

    Aksaray

    M.Ö. 7000-6000 yıllarında Neolitik devirde Anadolu medeniyetinin ilk izlerini gördüğümüz Konya yakınlarındaki Çatal höyükte Hasandağı’na dolayısıyla Aksaray’a ait vesikalara rastlanmaktadır. Burada Hasandağının lav püskürttüğünü tasvir eden bir kazıntı resme rastlanmıştır. Neolitik dönemde Aksaray ve çevresi iskân görmüştür. Kalkolitik ve eski demir devirlerinde iskan olup olmadığı bilinmemekle birlikte çevre köylerde (Böget ve Koçaş) bu döneme ait seramiklere rastlanmaktadır.

    Zonguldak


    İl Trafik Kodu : 67

    Telefon Kodu : 372
    Nüfus : 615,599
    Yüzölçümü : 3.309,86 km²
    COĞRAFİ YAPI

    Zonguldak, Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Karadeniz’e batı ve kuzeyden kıyısı olan bir ildir. 3.309 km²lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının binde altısını kaplar. Karadeniz kıyılarından başlayan il toprakları, kuzeyden Karadeniz, kuzeydoğudan Bartın, doğudan Karabük, güneyden Bolu, batıda Düzce illeriyle çevrilidir.


    Zonguldak yönetsel anlamda Merkez İlçe, Alaplı, Çaycuma, Devrek, Gökçebey ve Kdz.Ereğli ilçelerinden oluşmuştur.

    YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ

    Zonguldak ili çok engebeli bir arazi yapısına sahip olup; il alanının % 56’sı dağlarla, % 31’i platolarla ve % 13’ü ovalarla kaplıdır.

    Akarsu vadileriyle yer yer derin bir biçimde parçalanmış olan il toprakları orta yükseklikteki dağlık alanlardan oluşur.

    Bol yağışlı bir iklime sahip olan Zonguldak, yerüstü su kaynakları bakımından oldukça zengindir. İlde Filyos Çayı dışında büyük akarsu olmamakla birlikte, çok sayıda akarsu vardır. Bu akarsular, il alanının sık bir vadi ağıyla parçalamıştır.


    Dağlar



    Ağırlıklı yeryüzü şekillerini oluşturan dağlar; kuzey kesimlerinde 1000 metreyi bulmazken, orta kesimlerde 1200 metreyi aşmakta, güneyde ise yer yer 2000 metreye kadar ulaşmaktadır. Dağlar kıyıya koşut üç sıra oluşturduğundan kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım güçleşir. Kıyıya yakın yükseltilerin oluşturduğu dağ sırasının altında zengin taşkömürü yatakları vardır.

    Atyaylası Tepesi (710 m), Göldağı (771 m), Kantar Tepe (905 m), Orhan Tepe (920 m), Baba Dağı (1120 m), Soğukoluk Tepesi (1268 m), Kızıl Tepe / Kızıltaş )1468 m) ve Bacaklı Yayla ilin bilinen yükseltileridir.


    Vadiler, Platolar, Ovalar



    Zonguldak il toprakları sıkı bir vadi ağıyla parçalanmıştır. Bu vadiler kimi kesimlerde genişleyerek düzlükler oluşturmasına karşın, ilde büyük denebilecek bir ova yoktur.

    Filyos Çayı Vadisi


    Alaplı Irmağı Vadisi


    Gülüç Irmağı Vadisi


    Üzülmez Deresi Vadisi

    Kıyılar


    Karadeniz boyunca uzanan kıyı şeridinin tek önemli girintisi Kdz.Ereğli yakınlarındaki Baba Burnu’dur.

    Doğuda Sazköy’den batıda Alaplı ilçe sınırına uzanan 80 kilometrelik kıyı bandında yer alan pek çok doğal plaj (koy) ve kumsal alanlar yöre halkının yaz aylarında günübirlik kullandığı belli başlı mekanlardır


    Akarsular


    Filyos ve Gülüç Çayı; Devrek, Alaplı ırmakları; Üzülmez, Kozlu dereleri yörenin bilinen akarsu kaynaklarıdır. Ayrıca her biri akarsuların denize döküldüğü yer anlamına gelen Küçükağız, Ömerağzı, Çatalağzı (Çatalağız:Bir coğrafya terimi olup, ırmağın denize kavuştuğu yerde lığların birikmesiyle oluşan delta) İnağzı, Değirmenağzı, Çavuşağzı, Alacaağzı, Köseağzı, Mevrekeağzı ve İncivezağzı gibi ağızlara irili ufaklı pek çok dere akmasına karşın, yaz mevsiminde bu derelerin oluşturduğu kanyonların suyu azalmaktadır.

    En önemli akarsuyu Filyos Çayı olup 228 km. uzunluğundadır.


    Baraj Gölleri ve Göletler


    İl sınırları içinde doğal göl bulunmamaktadır. Merkezde Ulutan, Kdz.Ereğli’de Kızılcapınar ve Gülüç baraj gölleri; Çatalağzı’da Dereköy ve Karapınar’da Çobanoğlu göletleri ilin bilinen yapay gölleridir.

    BİTKİ ÖRTÜSÜ
    İl topraklarının % 52’si ormanlık alan (348.612 ha) olup, bunun % 88’i koru, % 12’si baltalık orman niteliğindedir. Ülkemiz ormanları içerisinde zengin bir tür çeşitliliği ile doğal arboretum konumunda olan yöre ormanlarında kayın, meşe, gürgen, kestane, çınar, ıhlamur ve kızılağaç başta olmak üzere % 70’i yapraklı; gürgen, karaçam, sarıçam, kızılçam ve sahil çamı türleriyle % 30’u ibreli ormanlardır. Her mevsimi yağışlı geçen yörenin yükseklikleri iğne yapraklı (köknar, çam), daha aşağıları yayvan yapraklı (kayın, meşe, kestane, karaağaç, ıhlamur, kavak), akarsu kenarları da kavak, söğüt ağaçlarıyla kaplıdır.

    Bu ana yeşil dokuyu orman gülü, pırnal meşesi, çoban püskülü, defne, kocayemiş, kızılcık, kiraz, funda, ayı üzümü, kuşburnu, böğürtlen, dağ çileği, eğrelti otu gibi orman altı bitki örtüsü tamamlamaktadır.Zonguldak yöresi endemik bitki varlığı açısından da oldukça zengin bir potansiyele sahiptir.

    Ana toprağı Zonguldak olan bu bitkilerin bir bölümü yörenin antik adları ile (phrygia, paphlagonica, galaticus, bihhynicum, pontica...), bir bölümü de mitolojik kaynaklardaki adları ile (delphinium, olympica, heracleum...) bilinmektedir.
    İKLİM

    Zonguldak ili ılıman Karadeniz ikliminin etkisi altındadır. Her mevsimi yağışlı ve ılık olan Zonguldak’ta kurak mevsime rastlanılmamaktadır. En fazla yağış sonbahar ve kış mevsimlerinde görülür.

    İlde mevsimler ve gece-gündüz arasında önemli bir sıcaklık farkı bulunmamaktadır. Denizden iç kesimlere doğru gidildikçe, iklim biraz daha sertleşir.

    Yıllık ortalama sıcaklıklarda il genelinde önemli bir farklılaşma yoktur. Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları ilin en fazla güneşli günlerinin yaşandığı aylardır. Yine bu aylar arasında deniz sıcaklığı ortalama 20 °C düzeyindedir.

    Yıllık yağış ortalamasının 1.199 Kg/m² olduğu Zonguldak’ta, en yağışlı aylar 148.65 mm ile Aralık ve 141.72 mm ile Ocak aylarıdır. Yağışlar kıyılardan iç kesimlere doğru gidildikçe hem azalmakta hem de yağmurdan kara dönüşme özelliği göstermektedir.

    İlde hakim rüzgar güneydoğu (keşişleme) yönündedir. İkinci derecede etkili rüzgar ise kuzeybatı (karayel) yönündedir.

    Zonguldak’ta en düşük nispi nem oranı % 70 olup, ortalama nispi nem oranı % 75’tir.

    JEOLOJİK YAPI

    Karadeniz sahilinde Ereğli-İnebolu arasındaki engebeli arazi parçası bugünkü jeolojik bilgilere göre Mezozoik çağa ait bir teşekküldür. Birçok yerde kömür ihtiva eden tabakalar yüzeyde kendini gösterir. Kretesinin altındaki karbonifer şeridi 160 km uzunluğundadır.

    Filyos Çayının batısında kalan Zonguldak-Kozlu-Kandilli (Batı Kömür Havzası) Filyos Çayının doğusundaki pencereler (Doğu Kömür Havzası) adını alır. Azdavay ve Söğütözü gibi doğu kömür havzasına ait yerlerde prodüktif kömür damarlarına rastlanır.

    Zonguldak sahasında ilk hareketler, Namurian Formasyonunu tabanında meydana gelmiştir. Genel bir yükselme Vise kalkerinin teşekkülüne son vermiş ve ilk kara teressübatı meydana gelmiştir. Alt Namurian’da bazı ilerlemeler ve gerilemeler olmuşsa da Orta Namurian’da kömür havzası açık denizden kesilmiştir. Bütün Namurian Devri, sürekli bir alçalma göstermiştir. Ortalama 1000 metrelik bir çöküntü, bütün kömür havzasında Namurian Devrinin sonunu getirmiştir. Yeni hareketlerle Westfalian Devri başlamıştır. İkinci bir hareket sonucu nehirlerin taşıma gücü artmış, büyük miktardaki teressübat çöküntü halindeki sahaya doğru akın etmiştir. Bu hızlı çöküntü zaman zaman durmuş ve sakin devirlerde,büyük miktarda turba teşekkül etmiştir. Namurian Devrindeki hareketler aynen ve daha yakın yerlerde meydana gelmiştir. Westfalian A’nın üst kısımlarında nehirlerin taşıma güçleri azalmıştır. Westfalian’ın konglomeraları en çok formasyonun alt yarım kısmındadır.

    Westfalian B’nin başlangıcında deniz kıyısının gerisindeki alanda bir yükselme meydana gelmiş, nehirlerin taşıma güçleri büyük miktarda artmıştır. Westfalian A’nın konglomeralarından daha büyük ve volkanik menşeli çakılların teşkil ettiği Karadon formasyonu, sahada yüksek dağları ve volkanik hareketlerin varlığını gösterir.

    Gelik’in doğusundaki Karbonifer (Göbü Karboniferi) adını alır. Bu karbonifere Delikli Meşe Karboniferi adı da verilir.

    Westfalian A,C ve belki D Konkordan Westfalian A’nın üzerinde yatmaktadır . Bu devrin başlangıcında, nehirlerin taşıma kabiliyetinin büyük olması bu formasyonun başlangıcında büyük miktardaki konglomeralarla kendini göstermektedir. Westfalian B’nin büyük parçalı tabakaları, Westfalian A’ya göre daha fazla volkanik taş ihtiva etmektedir. Bu formasyonda da bazı kömür damarları vardır, fakat damarlar ya çok ince veya istihsal için çok şistlidir.


    KÖMÜRÜN OLUŞUMU


    Kömür Oluşumu; Kömür değişik oranlarda organik ve inorganik yapıcı ve bileşenler içeren tortul kayaçtır. Doğada yapı, doku, bileşenler ve köken açısından, birbiriyle tam anlamda özdeş iki kömür oluşumuna rastlamak hemen hemen olanaksızdır.

    Kömürü yapan ana element karbondur.Bu nedenle oluşumu karbon çevrimine çok bağımlıdır. Kömür evrimi bataklıklarda başlar. Kömürleşmenin başlıca kaynakları bitkiler ile havadan veya yüzeysel sulardan alınan karbondioksittir. Mağmanın içerdiği gaz, buhar ve çözeltiler karbon çevrimine katılır. Hava ve sudaki karbondioksitin önemli bölümünü bitkiler özümler, yaşamları için gerekli olanı yapılarında tutarlar. Karbondioksitin suda çözünen bölümü, karbonatlı kayaçlarda ve organik tortularda birikir. Bunların başkalaşması sonucu tekrar çevrime katılır.

    Kömür; Uygun ortamlarda, bataklıklarda bozunma ve çürümeden kurtulan bitki kalıntı birikimlerinin,zamanla biyokimyasal ve fiziksel etkilerle değişimi sonucu oluşur. Biyo kimyasal evrede Turbalaşma, dinomokimyasal veya başkalaşma evresi ise kömürleşmedir.




    ZONGULDAK İL GENELİ NÜFUS BİLGİLERİ
    İLÇESİ
    2011
    2012
    TOPLAM ŞEHİR KÖY TOPLAM ŞEHİR KÖY
    MERKEZ 215.407 110.043 105.364 213.544 109.080 104.464
    ALAPLI 45.336 17.750 27.586 44.986 18.123 26.863
    ÇAYCUMA 94.765 23.673 71.092 94.038 24.680 69.358
    DEVREK 59.234 25.847 33.387 57.366 25.354 32.012
    KDZ.EREĞLİ 174.456 101.485 72.971 173.933 102.828 71.105
    GÖKÇEBEY 23.208 7.234 15.974 22.660 7.240 15.420
    GENEL TOPLAM 612.406 286.032 326.374 606.527 287.305 319.222
    Merkez İlçeye Bağlı Belediye ve Köy Nüfus Bilgileri 2000- 2007-2011-2012 Nüfus Durumu

    2000
    2007
    2011
    2012
    MERKEZ İLÇE ŞEHİR
    104 276
    107 354
    110 043
    109 080
    MERKEZ BUCAĞI




    1. Alancık
    349
    177
    191
    185
    2. Çağlı
    382
    269
    247
    237
    Elvanpazarcık (B)
    2 340 
    2 246
    2 075
    2 017
    3. Kardeşler
    750
    632
    627
    607
    4. Olukyanı
    306 
    270
    225
    211
    5. Sarımsak
    197 
    120
    96
    96
    6. Tasmacı
    1 216
    1 119
    1 174
    1 146
    Beycuma (BM) (B)
    2 654
    2 323
    2 455
    2 556
    7. Ayvatlar
    926 
    594 
    478
    443
    8. Çukurören
    777
    748
    672
    666
    9. Eceler
    750
    622
    575
    565
    10. Hacıali
    869
    761
    735
    704
    11. Himmetoğlu
    1 074
    976
    993
    990
    12. Kabalaklı
    507
     415
    421
    413
    13. Kaleoğlu
    861
    704
    663
    637
    14. Karadere
    829 
    559
    481
    461
    Karaman (B)
    2 554
    2 470
    2 281
    2 249
    15. Karapınar
    733
    455
    396
    378
    16. Keller
    853
    712
    683
    715
    17. Korucuk
    902
     838
    757
    708
    18. Kumtarla
    691 
    453
    405
    388
    19. Osmanlı
    977
    857
    790
    808
    20. Saraycık
    658
    450
    370
    356
    21. Taşçılar
    258
    227
    218
    191
    Kilimli (BM) (B)
    24 626
    24 275
    24 367
    24 111
    Çatalağzı (B)
    9 586
    9 079
    8 466
    8 268
    Gelik (B)
    4 247 
    4 289
    3 702
    3 521
    22. Göbü
    1 254
     1 160
    1 154
    1 135
    23. Köroğlu
    513 
    394
    390
    402
    24. Kurtköy
    239
    193
    210
    204
    Muslu (B)
    2 254
    2 089
    2 062
    1 954
    25. Sapça
    354
     327
    304
    280
    26. Şirinköy
     466
    447
    429
    424
    27. Sofular
    553
    424
    399
    397
    28. Türkali
    1 7623
    1 441
    1 383
    1 327
    Kozlu (BM) (B)
    33 776 
    35 132
    35 011
    35 409
    29. Akşeyh
    256
    251
    213
    196
    30. Aşağıçayır



    160
    31. Balçıklı
    215
    141
    161
    142
    32. Bozca
    440
    354
    301
    304
    33. Çırgan
    366
    251
    217
    202
    34. Dağköy
    393
    391
    353
    324
    35. Dereköy
    391
    238
    180
    165
    36. Ebegümeci
    622
    453
    378
    355
    37. Enseköy
    436 
    348
    258
    266
    38. Esenköy
    530 
    549
    786
    799
    39. Futa
    278
    225
    189
    200
    40. Gücek
    722
    668
    589
    578
    41. Kargalar
    511
    477
    441
    425
    42. Kızılcakese
    511
    460
    451
    436
    43. Kozluköy
    457
    348
    325
    308
    44. Köserecik
    350
    262
    221
    227
    45. Örencik
    475
    371
    383
    366
    46. Sakaköy
    507
    474
    430
    421
    47. Seyfetler
    447
    405
    252
    351
    Sivriler (B)
    2 360
    1 704
    1 473
    1 413
    48. Uzungüney
    931
    945
    911
    906
    49. Üçköy
    292
    219
    186
    188
    50. Yahma
    496
    535
    533
    519
    BUCAK VE KÖYLER
    114 146
    108 568
    105 364
    104 464
    İLÇE TOPLAMI
     218 422
    215 922
    215 407
    213 544